Yaşayan Mutfak

Fermantasyon Nedir ? Fermente Gıdalar Hangileridir?

Fermantasyon yüzyıllardan beri uygulanmakta olan en ekonomik gıda üretim ve koruma yöntemlerinden biridir. Bu yazıda bu fermantasyonun ne olduğu ve hangi gıdaların fermente gıdalar olduğu konusunda bilgi vereceğiz.

Fermantasyon çok eski yıllardan beri uygulanmakta olan bir gıda üretim ve koruma yöntemidir. Eski zamanlardan beri geleneksel fermantasyonun yanında tütsüleme, kurutma ve tuzlama işlemleri besinlerin korunmasını sağlayarak tüketilmesi için kullanılmıştır ve bu işlemler insanlık için yemek kültürü tarihinde önemli bir adımdır.

Fermantasyon gıdaların bozulmadan korunması yanında, esansiyel aminoasit ve vitaminlerin senteziyle gıdaların besin değerini arttıran doğal bir yöntemdir. Fermantasyon ile besinlerin sindirilebilirliği artırılırken, çiğ besinlerde bulunan fitat, tanen ve polifenoller gibi istenmeyen maddelerin detoksifikasyon ve yıkımı da gerçekleştirilmektedir.

Fermantasyon Tanımı ve Türleri

Fermantasyonun Tanımı: Fermente ürünler bitkisel ve hayvansal ürünlerinden doğal yolla ya da başlatıcı kültürlerin eklenmesiyle üretilen ürünler olarak tanımlanmaktadır. Fermente yiyecek ve içecekler, bakteri, maya ve mantarlar gibi mikroorganizmalar ve enzimler aracılığıyla üretilmektedir. Biyokimyasal olarak fermantasyon karbonhidrat ve ilgili bileşiklerin herhangi bir elektron alıcısının yokluğunda kısmen okside edilerek enerjinin serbest bırakıldığı metabolik bir süreçtir.

Fermantasyon Türleri: Temelde fermantasyon durumuna göre katı-hal, sıvı-hal, katısıvı hal (yarı katı hal) fermantasyon olmak üzere 3 tip fermantasyon vardır. Katı fermantasyonda ürün katı (tempeh),sıvı fermantasyonda sıvı, (shoyu, soya sosu), katı-sıvı fermantasyonda ise nemlidir (kinema). Mikroorganizmanın kullanım durumuna göre ise, doğal fermantasyon (başlatıcı herhangi bir kültür eklenmeden kendiliğinden doğal ortamda fermente olabilen) ile başlatıcı kültür kullanılan kontrollü fermantasyon olmak üzere iki tip fermantasyon vardır. Başlatıcı kültür kullanılan kontrollü fermantasyonlar da, tek kültürlü (monokültür) fermantasyon (natto) ve iki veya daha çok kültür kullanılan çok kültürlü
fermantasyon (peynir, sucuk) olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Geleneksel fermente ürünlerin çoğu, katı hal fermantasyonu ile ya kendiliğinden ya da başlatıcı kültür kullanılarak hazırlanmaktadır. Fermantasyon sürecinde, Doğu ve Güneydoğu Asya ülkelerinde ip ve misel şeklinde küfler yaygın kullanılırken; Afrika, Avrupa, Avustralya ve Amerika’da bakteri, bakteri-maya karışımları kullanılmaktadır. Himalaya geleneksel besinlerinin arasında ise üç grubu da (küf, maya ve bakteri) içeren fermente ürünler vardır.

Fermantasyonun Tarihsel Süreci

Uygarlık tarihi boyunca hem bitkisel hem de hayvansal ürünlerde kullanılan çok çeşitli fermantasyon yöntemleri tarif edilmiştir. En eski kayıtlar milattan önce (MÖ) 6000 yıllarına ait olduğu düşünülen Mezopotamya ve Doğu Akdeniz’i kapsayan yer olarak bilinen Bereketli Hilal bölgesinde bulunmuştur. Fermente bir ürün olan şarabın ilk olarak Kafkasya ve Mezopotamya’da MÖ 6000 yıllarında yapıldığına ve Romalılar tarafından yayıldığına inanılmaktadır. Günümüzde şarap tüm Akdeniz ülkelerinde tüketimi yaygın bir fermente üründür.

Çok eski zamanlarda fermente yiyecek ve içeceklerin hazırlanmasında
mikroorganizmaların rolü bilinmemesine rağmen, bu ürünler ustaca üretilebilmişlerdir. Ancak 19. yüzyıl (yy) ortalarında besin fermantasyonu ve süreci ile ilgili olarak değişiklikler olmuştur. 1850 yıllarında bir bilim dalı olarak mikrobiyolojinin ortaya çıkması ile birlikte biyolojik temelli bilgiler fermantasyon sürecinin anlaşılmasını sağlamıştır.

Son yıllarda geleneksel fermente ürünlerin yanında çok çeşitli hammadde, üretim teknikleri ve mikroorganizma kullanılarak üretilen birçok fermente yiyecek ve içeceğe artmış bir ilgi vardır. Tüm dünya genelinde meyve-sebze ve süt bazlı olmak üzere 3500’den fazla fermente yiyecek ve içeceğin üretildiği tahmin edilmektedir. Bu ürünlerin çoğu Asya ve Afrika ülkelerinde ya evlerde ya da küçük ölçekli sanayi kuruluşlarında üretilmektedir.

Dünyada Tüketimi Yaygın Olan Fermente Ürünler

Dünya çapında farklı topluluklara ve etnik gruplara mensup milyarlarca insan tarafından fermente yiyecek ve içecekler hazırlanmakta ve yaygın olarak tüketilmektedir. Dünyada günlük kişi başına yaklaşık 50-400 gr toplam besin alımının yaklaşık % 5-40’ını fermente gıdalar ve alkollü içkiler  oluşturmaktadır. Yaygın olarak tüketilen fermente ürünler, fermente sebzeler, fermente soya ve diğer baklagiller, fermente tahıl ürünleri, fermente süt ürünleri, fermente balıklar ve fermente et  ürünleridir.

Fermente Sebzeler

Sebzeler dünyanın her yerinde salata, turşu, çorba, garnitür olarak tüketilmektedir. 20. yy’da soğutma, dondurma ve konserve teknikleri gelişme göstermiş olsa da, günümüzde gelişmemiş ve gelişmekte olan toplumlarda ürünleri korumak adına en pratik yöntemlerden biri olan doğal fermantasyon halen yaygın olarak kullanılmaktadır. Fermente bitkisel ürünlerin çoğu laktik asit fermantasyonu ile üretildiklerinden asidik özelliklere sahiptir.

Kimchi

Kore’de 2000 yıldır fermente bitkisel ürünler tüketilmektedir. Kimchi, Kore’lilerin çok iyi bilinen ve 100’den fazla türde sebzenin laktik asit fermantasyonu sonucu oluşan geleneksel bir ürünüdür. Sebzeler pişirilmeden tuzlu suda fermantasyona bırakılmaktadır. Havuç, brokoli, yeşil soğan, sarımsak, turp ve zencefil gibi çeşitli sebzeler kullanılmaktadır.
Kore’liler kimchiyi kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerinde tüketmektedirler. Tipik Koreli bir yetişkin günde ortalama 50-200 g kimchi tüketmektedir.

Sauerkraut (Lahana Turşusu)

Lahana turşusu olarak bilinen fermente ürünü hazırlamak için; beyaz lahana dilimlenerek ve tuz eklenerek güveç veya ahşap kaplara konulur. Kapların ağzı ağır bir kapak ile kapatılıp 15.5 °C de en az bir ay fermantasyona bırakılır. Lahana yapraklarında doğal olarak bulunan mikroorganizmalar oksijen yokluğunda laktik asit oluşturur. Oluşan
laktik asit lahanayı korur. İlk olarak Almanya ve Batı Avrupa’da yapılmıştır. Et ve sosis yemeklerinin yanında garnitür olarak, salatalarda, sandviçlerde ve bazı hamur işlerinde kullanılır. Günümüzde ülkemizde de sık yapılmakla birlikte geleneksel olarak en çok Polonya da popülerdir.

Gundruk

Himalaya’da çok eski zamanlarda savaşlarda saldırganlardan yiyecek saklamak amacıyla kırmızı turp ve yeşil yapraklı sebzelerin fermente edilip çukurlar kazılarak saklandığı belirtilmektedir. Gundruk, Himalaya’da yeşil yapraklı sebzeler, hardal ve karnabahar yapraklarının soldurularak rendelenmesi ile hazırlanmaktadır. Solmuş ve parçalanmış yapraklar hafifçe ezilmekte, toprak kavanoz ve kaplar içine preslenerek konup ılık bir yerde 7-10 gün boyunca doğal fermantasyona bırakılmaktadır. Kimchi ve sauerkrautun aksine tüketilmeden önce 3-4 gün kurumaya bırakılır. Kurutulmuş gundruk 2 yıl boyunca saklanabilmektedir. Gundruk çorba olarak veya turşusu yapılarak başlangıç (iştah açıcı) ve garnitür olarak tüketilmekte aynı zamanda tüm yerel marketlerde de satılmaktadır.

Sunki

Japonya’da şalgam ve kırmızı turp yapraklarından hazırlanan tuzsuz fermente bir üründür. Sunki düşük sıcaklıklarda (kış sezonunda) üretilmektedir. Şalgam kaynatılıp küçük yabani elma ve önceden kurutulmuş sunki ile aşılanır ve 1-2 ay boyunca fermantasyona bırakılır. Sunki genellikle pirinç ve fermente soya ürünü olan miso çorbası
ile beraber yenir.

Fermente Soya ve Diğer Baklagil Ürünleri

Soya ve diğer baklagiller protein kaynaklı bitkisel besinlerdir. Dünyada yaygın olarak yetiştirilen ve tüketilen baklagiller soya, bezelye, kara mercimek ve fransız fasulyesidir. Fermente baklagillerin %90’ını fermente soya bazlı ürünler, kalanını ise soya olmayan ürünler oluşturmaktadır. Kore, Çin ve Japonya gibi Asya ülkelerinde soya tüketimi 1000 yıldan fazladır devam etmekte olup, diğer fermente baklagil ürünlerinin tüketimi ise Afrika’da daha yaygındır. Yaygın olarak tüketilen fermente ürünler ise miso, soya sosu, natto, tempe ve tofudur.

Soya Sosu

Soya sosu 2500 yıl önce Çin’de üretilmiştir. Ayrıca soya sosunun ilk olarak 1254 yılında budist bir piskopos tarafından yapıldığı söylenmektedir. Geleneksel soya sosu; odun tanklarında 1-2 yıl fermente edilmektedir. Soya sosunun üretim süresi önemli ölçüde ısı ve sodyum klorür konsantrasyonundan etkilenmekte olup. Günümüzde daha kontrollü teknolojik şartlar altında üretilmektedir. Kullanılan hammaddenin oranına, mikroorganizmalara ve fermantasyon koşullarına bağlı olarak soya sosları çeşitlenmektedir. Çin’de ve Güneydoğu Asya’da balık ve tahıldan yapılan soslar olup görünüş olarak soya sosuna benzemektedir. Özellikle Japonya’da soya sosu yemeklerde sıvı çeşni olarak kullanılmaktadır.

Natto

Karakteristik amanyok kokusu olan, Japonlara has fermente bir üründür. Diğer soya bazlı fermente ürünlerden farkı; 2 gün gibi kısa sürede hazırlanabilir olmasıdır. Soya klasik yöntem ile suda ıslatılıp gece boyunca bekletilir. Kaynatıldıktan sonra ısıya dayanıklı sporlar püskürtülür ve pirinç saplarıyla sarılıp 30-100 gram kağıt paketler haline getirilir.
Paketler inkübatörlere aktarılır ve 16 saat yaklaşık 40 °C de kaldıktan sonra 6-8 saat soğumaya bırakılmaktadır. Japonya’da 400 yıldır tüketilen bir ürün olup yaklaşık Japonların 4’de biri haftada en az 1 kez tüketirler. Son zamanlarda ise makarna, pizza ve şusiye eklenerek tüketilmektedir.

Tempeh

Geleneksel Endonezya fermente soya bazlı ürünü olan tempeh üretiminde kaynamış ve kabuğu soyulmuş soyalar fermantasyona bırakılır. Fermantasyondan 1-2 gün sonra bloklar halinde preslenmektedirler. Ürünün rengi kullanılan soya türüne ve kalıbına göre değişmektedir. Makarna, pizza, hamburger ve sandviçlere eklenerek tüketilmektedir.

Fermente Tahıl Ürünleri

Tahıl ürünleri beslenmemizde bitkisel protein, karbonhidrat, mineral ve posa kaynağı olan besinlerdir. Tahılların protein değeri düşük olup lisin gibi aminoasitlerce fakirdir. Fermantasyon tahıllar için besin değerlerinin artışı açıcından en kolay ve ekonomik bir yoldur. Laktik asit fermantasyonuna dayanan tahıl bazlı fermente ürünler Orta Asya, Orta
Doğu ve Afrika’da yaygın olarak geleneksel yöntemlere göre üretilip tüketilmektedir. Geleneksel fermente tahıl ürünleri yaygın olarak pirinç, buğday, mısır, sorghum bazlı olup dünyanın pek çok yerinde tüketimi yaygındır.

Pirinç Bazlı Fermente Ürünler

İdli-Dosa-Dhokla

İdli; Güneydoğu Asya ülkelerinde kullanılan bir fermente üründür. Geleneksel olarak hazırlanışında; pirinç ve siyah fasulye ayrı ayrı ıslatılıp suyu çektirilir ve sonra öğütülür, tuz ilave edilerek gece boyu oda sıcaklığında fermantasyona bırakılır. Oluşan bulamaç pişirme
kabına konup 5-8 dakika buharlandırılır. İdli genellikle kahvaltıda ve ara öğünlerde tüketilmektedir.

Dosa; idliden farkı kuru ısı ile değil çok az yağ ile buharlanmaya bırakılmasıdır. Daha sonra tekrardan 8-20 saat arası fermantasyona bırakılır. Besin değeri açısından idliye benzemektedir.

Dhokla ise idliye benzer olup siyah fasulye yerine Bengal fasulyesi kullanılmaktadır ayrıca pirinç ve nohut unu karışımı fermantasyonda alt tabaka olarak kullanılmaktadır

Buğday Bazlı Fermente Ürünler

Tarhana

Ülkemizde genellikle çorba yapımında kullanılan tarhana yoğurt ve tahıl karışımından yapılmaktadır. Tarhana üretiminin fermantasyon aşaması yoğurt bakterileri ve mayalar tarafından gerçekleştirilmektedir. Diğer bazı ülkelerde de ülkemizde üretilen tarhanaya benzer ürünler üretilmektedir. Örnegin; Mısır, Suriye, Lübnan ve Ürdün’de yapılan kishk, Irak’ta kushuk, Yunanistan’da trahana, Macaristan ve Finlandiya’da tahonya/talkuna tarhanaya benzer ürünler arasındadır.

Tarhana hamuru buğday unu, yoğurt, tuz, ekmek mayası, çeşitli sebzelerin (domates, soğan) ve baharatların (kırmızıbiber) karıştırılıp yoğrulması ve ardından 1-7 gün süreyle fermantasyona bırakılması ile hazırlanmaktadır. Fermente olmuş hamura yaş tarhana denmektedir. Bu hamur güneşte veya bir kurutucuda topak ya da ince tabaka halinde kurutularak küçük parçacıklar halinde öğütülmektedir. Fermantasyon sonunda pH’nın düşmesi (3.8-4.2) ve son üründe nemin düşük olması (% 6-9) tarhanada bozulmaya neden olan ve patojen mikroorganizmalar için elverişsiz bir ortam oluşturarak tarhananın 1-2 yıl bozulmadan depolanabilmesine olanak sağlamaktadır. Tarhana protein kaynağı olarak düşük kaliteli fakat minerallerce zengin olan un, sebze ve baharatlar ile yüksek kaliteli protein kaynağı olan yoğurdun besin öğesi açısından birbirini dengeledikleri bitkisel ve hayvansal kaynaklı bir üründür.

Tahıl Bazlı Fermente İçecekler

Dünyada üretilen tahıl bazlı fermente içecekler kullanılan hammadde, üretim süresi ve fermantasyon türüne göre çeşitli türleri bulunmaktadır. Bira, sake, boza, chicha ve mahewu en popüler olan tahıl bazlı fermente içeceklerdir.

Mahewu

Mısır unundan yapılmış alkolsüz ekşi bir içecek olup Afrika ve Arap körfez ülkelerinde tüketilmektedir. Sorghum, darı maltı ve buğday unu su ile karıştırılıp fermantasyona bırakılmaktadır. Fermantasyon doğal florada ortam sıcaklığında gerçekleşmektedir. En yaygın tüketimi Zimbabve ülkesindedir. Yetişkinlikteki tüketimi dışında genellikle çocukları sütten kesmek içinde kullanılmaktadır.

Boza

Firavunlar zamanından beri bilinen fermente alkollü buğday içeceğidir. Buğday taneleri öğütülüp su ilavesi yapılarak hamur haline getirilir. Hamur kalın somun şeklinde kesilip hafifçe pişirilir. Şeker eklenmesiyle alkol ve laktik asit fermantasyonları gerçekleştirilir. Oluşan ürün açık sarı renginde, koyu kıvamda ve ekşimsi bir lezzete sahiptir. Geleneksel fermente Türk içeceği olan boza; Balkanlar, Kırım, Kafkasya, Orta Asya ve Mısır’a kadar yayılmıştır ve değişik yerlerde farklı kıvam ve lezzetle tanınır.

Fermente Süt Ürünleri

Dünyada farklı adlar altında bilinen ancak temelde birbirine yakın özellikler gösteren 400’den fazla süt ürünü bulunmaktadır. Genel olarak fermente süt ürünlerinin üretimi, bakterileri öldürmek için sütün kaynama noktasına kadar ısıtılması, vücut sıcaklığına soğutulması ve starter kültür olarak görev görmesi için az bir miktar fermente süt ilavesi gibi aşamaları içerir. Günümüzde fermente süt içecekleri tüm dünya geneline bakıldığında
geleneksel yolla üretilmekle beraber, şehirleşme, tüketici bilincinin gelişmesi, probiyotik ve fonksiyonel gıdalara yönelim bu ürünleri ticari olarak süt firmalarının pazar ürünleri arasına girmesine neden olmuştur. Geleneksel ve endüstriyel fermente süt içecekleri olarak çeşitli ürünler bulunmaktadır.

Kefir

Kefir, inek, koyun, keçi ve kısrak sütüne kefir taneleri eklenerek, etil alkol ve laktik asit fermantasyonlarının bir arada oluştuğu hafif asidik karakterde ve ferahlık veren fermente bir süt ürünüdür. LAB ve mayaların sütü fermente etmeleri sonucu oluşan aromatik moleküller kefirin kendine ait duyusal karakterlerinin oluşmasına katkı sağlar. Kefir meyve eklenerek tüketilebildiği gibi soslara, çorbalara ve keklere ilave edilip pişirilerek de tüketilebilir. Kafkasya’da kefirin besin değeri ve fizyolojik özelliklerinin
anlaşılmasından sonra, 19. yüzyılın sonlarına doğru Doğu ve Orta Avrupa ülkelerinde de üretilmeye başlanmıştır. Eski Sovyetler Birliği’nde toplam tüketilen fermente süt içeceklerinin %70’ini kefir oluşturmaktadır. Süt içindeki tüm besin öğelerini içermesi ve kefir granüllerinin yapısında bulunan mikroorganizmaların etkisi ile besleyici değerinin artması ve vücut tarafından daha iyi yararlanılması kefirin önemini ortaya koymaktadır.

Kımız

Kımız, kısrak sütünden elde edilen fermente bir süt ürünüdür. Eski Türkler kımızı bir Tanrı içeceği olarak kabul etmişlerdir. Günümüzde Orta Asya’da Türkçe konuşan ülkelerde yaygın şekilde tüketilmektedir. Kımız tüketime hazırlandıktan sonra da fermantasyon devam ettiğinden içerik değerleri sabit değildir. Fermantasyon süresine bağlı olarak sertliği değişir. Geleneksel yöntemde kısrak sütü sağılır sağılmaz hemen mayalanır.
Maya olarak mevcut kımız kullanılır.

Kurut

Kurut yoğurt ve ayranın kurutulmuş şeklidir. Doğu Anadolu Bölgesi’nde sütün bol olduğu dönemlerde küçük parçalar halinde güneşte kurutularak geleneksel olarak yapılan tadı mayhoş, sulandırıldığında yoğurt benzeri koyu kıvamlı bir fermente süt ürünüdür. Yörede çorba, mantı ve bazı yöresel yemeklerle birlikte tüketilmektedir. Kışın sütün az veya hiç olmadığı dönemlerde yoğurt ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılan ve rutubetsiz, serin yerde saklanan bir üründür.

Fermente Et Ürünleri

Fermente et ürünlerinin üretiminde fermantasyon temel bir işlemdir. Fermantasyon süresince birçok kimyasal, biyokimyasal ve mikrobiyolojik değişiklikler meydana gelmekte ve sonuç olarak ürünün karakteristik tat, koku, aroma ve renk gelişimleri gerçekleşmektedir. Günümüzde fermente et ürünlerinin üretilmelerinin en önemli amacı etin muhafazası değil tüketicilerin beğendiği lezzete sahip ürün üretmektir. Fermente et ürünleri genellikle belli oranda et ve yağ parçacıklarının emülsiyonu, tuz, kür maddeleri ve baharatların belli bir kılıf içinde fermantasyonu ve kurutulmasından ibarettir. İlk fermantasyonu bundan 2000 yıl önce Çinliler gerçekleştirmiştir. Günümüzde kadar fermantasyon metodu bilimsel esaslar doğrultusunda geliştirilmiş ve starter kültür kullanımı sağlanmıştır.

Hayvan etleri dini tabularından dolayı Hindular ve bazı gruplar dışında dünyanın her yerinde tüketilmektedir. Fermente et ürünleri de geniş bir coğrafyada farklı tür etlerle üretilirler. Örneğin; Avrupa’da sosis, salam, Türkiye’de sucuk ve kavurma gibi fermente et ürünleri bulunmaktadır.

Sucuk-pastırma

Geleneksel fermente Türk sucuğu, hammadde olarak kullanılan et ve yağ karışımına değişik oranlarda baharat ve katkı maddelerinin ilave edilip belirli koşullarda olgunlaştırıldıktan sonra tüketime sunulan bir et ürünüdür. Pastırma ise çoğunlukla sığır karkaslarının belirli bölgelerinden çıkarılan etlerin, uzun ve çeşitli işlemleri kapsayan, tuzlanıp kurutma işlemlerinden sonra çemenlenmesiyle elde edilen ve ince dilimler halinde
kesilerek tüketilen uzun, yassı bir et ürünüdür.

Fermente Balıklar

Kültürel olarak; nehir ve göl kıyılarında yaşayan insanların ana yemeği balıktır. Balık çok çabuk bozulabilen üründür. Kuzey Avrupa’da balık ve tuzun büyük tanklarda en az 6 ay fermantasyona bırakılmasıyla tuzlu bir sos olan balık sosu üretilmektedir.

Fermente Ürünlerin Sağlık Üzerine Etkileri

Fermente ürünlerin antimikrobiyal, antioksidan, probiyotik, kolesterol düşürücü ve insanlarda sağlığa faydalı bileşiklere sahip olmalarından kaynaklı fonksiyonel ve terapötik etkileri olduğu kabul edilmiştir.

Laktik asit bakterileri tarafından fermente olan süt ürünlerinin antihipertansif etkileri son 20 yıldır dikkat çekmektedir. Başlangıçta laboratuvar ve hayvan deneyleri yapılmış, son yıllarda ise insanlar üzerinde yapılan çalışmalar da yayınlanmıştır. Hipertansiyonlu yaşlı bireylerde yapılan çalışmaya göre Saccharomyces cerevisia içeren fermente süt tüketenlerde diyastolik ve sistolik kan basıncında azalma saptanmıştır.

Fermente ürünler kolon kanseri gelişmesi ile ilişkili intestinal detoksifikasyon sağlamada ve immun sistemi destekleyici olarak etki gösterebilmektedir. Probiyotiklerin kolon kanser riskini azalmasında koruyucu rolü olduğu bildirilmektedir. Toplum bazlı kontrol ve epidemiyolojik çalışmalar fermente süt ürünleri (Laktobasil veya Bifidiobakteri içeren) tüketimi ile kolon ve meme kanseri oluşma sıklığı arasında ters ilişki olduğunu göstermiştir. Ayrıca fermente kırmızı pancarı tümör hücrelerinin poliferasyonunu önlemektedir. Fermente lahana midede tümör oluşumunu azaltan S-metilmetiyonin etken maddesi bulundurmaktadır. Hatta içerdiği izotiyasinler aracılığıyla karaciğer, akciğer, meme ve kolon kanserlerinde önleyici etkileri bulunmaktadır. Farklı fermantasyon süreçleri ile üretilen soya fasulyesi ve diğer soya ürünlerinin antioksidan, antiproliferatif ve östrojenik faaliyetleri olmak üzere farklı biyoaktiviteleri mevcuttur. Soya fasulye sosu, natto ve kinema gibi soya bazlı fermente ürünlerin antitrombotik ve antikanser etkileri vardır. Epidemiyolojik çalışmalar her gün miso tüketenlerde mide kanserinin azaldığını göstermektedir.

Fermente ürünlerin kan kolesterolü üzerine de olumlu etkileri bulunmaktadır. Yapılan çalışmalar fermente süt tüketiminin kan kolesterolünü düşürücü etkisini ortaya koymuştur. 4-8 hafta süren bir çalışma sonucu; Enterococcus faecium içeren yoğurt tüketen bireylerde total kolesterol ve LDL düzeylerinde sırasıyla % 4 ve% 5 oranlarında azalmalar gözlenmiştir. Fermente süt ürünlerinin kolesterolü düşürücü etkisi ile ilgili olarak Lactobacillus acidophilus’la üretilen süt ürünlerinin vücuttaki serum kolesterol düzeyini azalttığı ve fekal laktobasil sayısını arttırdığı görüşü ağırlık kazanmıştır. Yapılan in vitro çalışmalar, Lactobacillus acidophilus’un bazı suşlarının safra varlığında kolesterolü asimile edebildiğini göstermiştir. Fermente süt ürünlerinden kefirin kolesterol seviyelerinin korunmasında önemli rolü vardır. Tam tahıl arpa ve yulaf ürünlerinin de kolesterol düşürücü etkileri vardır.

Osteoporoz açısından bakıldığında, Japonya’ya özgü soyadan yapılan fermente ürün olan natto, izoflavon, saponin, fibrinolitik enzimler, K2 vitamini içermektedir ve fermantasyonu başlatmasıyla birlikte K2 vitamini 124 kat artmaktadır. K2 vitamini kemik oluşumunda etkili olup, Japonya da kadınların osteoporozdan korunmasına yardımcı olmaktadır. Başka bir fermente ürün olan tempeh yapımında yeni geliştirilmiş yöntemlerle soya tohum kökü eklenerek izoflavon ile zenginleştirilmektedir. İzoflavonların östrojen benzeri fonksiyonları vardır. Menopoz sonrası tüketimiyle birlikte osteoporoz semptomlarını azaltması beklenir.

Kaynak: U. Ü. ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2013, Cilt 27, Sayı 2, 163-173